Tarihte insanlar en büyü

Sıradaki içerik:

Tarihte insanlar en büyü

e
sv

Avrupa tarihlerinde insanların en büyük sığınağı: ortadaki kiliseler ve Osmanlı İmparatorluğu'nun yönetim yapısı

19 okunma — 11 Aralık 2022 16:56
Avrupa tarihlerinde insanların en büyük sığınağı: ortadaki kiliseler ve Osmanlı İmparatorluğu'nun yönetim yapısı

Avrupa tarihlerinde insanların en büyük sığınağı: ortadaki kiliseler ve Osmanlı İmparatorluğu'nun yönetim yapısı
Yüzyıllar boyunca insanlar, medeniyetleri şekillendiren ve tarihi etkileyen toplumlar ve örgütler kurmuştur. Bu en önemli oluşumlardan ikisi Orta Çağ Avrupası kiliseleri ve Osmanlı İmparatorluğu yönetimiydi.

Ortaçağ Avrupası kiliseleri, 12. ve 13. yüzyıllarda dini dindarlık, siyasi nüfuz ve servet biriktirme araçları olarak hızla öne çıktı. Katolik Kilisesi'nin gücü ve etkisi arttıkça, siyasi olarak muazzam bir nüfuz kazandı ve bölgede ruhani doktrin ve yönetim üzerinde bir tekel kurdu. Yönetimdeki figürleri arasında en önemlisi, Papalık Bildirilerinin veya Kilise'nin gücünü belirleyen ve doğruluğunu artıran kararnamelerin ilan edilmesinden sorumlu olan Papalardı. Benedictines, Cistercians ve Templars gibi dini tarikatlar da çeşitli sanatsal ve edebi eserlere sponsorluk yaparak ve onlara büyük ölçüde ekonomik ve siyasi güç sağlayan geniş manastır ağları kurarak önemli bir rol oynadılar.

Osmanlı İmparatorluğu bölgeyi 14. yüzyıldan 20. yüzyıla kadar yönetti ve sonunda dünya tarihinin en büyük İslam imparatorluklarından biri haline geldi. Sultan, Osmanlı İmparatorluğu'nun mutlak hükümdarıydı ve kararlarını uygulamak için vezirleri ve yerel valileri içeren karmaşık bir bürokratik sisteme güveniyordu. Hükümetin günlük işleyişinden sorumlu olan ve devletin farklı meselelerini yönetmek için başka vezirleri atayan Sadrazam ona yardım etti. Millet sistemi Yahudiler, Hristiyanlar ve Ermeniler gibi tüm gayrimüslim toplulukların kendi kanunları ve kendi önderlikleri ile yaşamalarını sağlıyordu.

Sonuç olarak, hem Orta Çağ Avrupası kiliseleri hem de Osmanlı İmparatorluğu etkilerini dini uygulamalar, siyasi organizasyonlar ve ekonomik kaynak yönetimi aracılığıyla gösterdiler. Nihayetinde, onların mirası, her birinin kendi dönemlerini şekillendirmeleri, kendi kuralları altında gelişenlerin değerlerini, inançlarını ve davranışlarını tanımlamalarında yatmaktadır. Bu nedenle, her ikisi de tarihteki büyük organizasyonların ve toplulukların kalıcı örnekleri olmaya devam ediyor. Avrupa tarihinde insanların en büyük sığınağı olarak karşımıza çıkan Ortodoks Kilise ve Osmanlı İmparatorluğu’nun yönetim yapısı, insanların üzerindeki etkileri zaman zaman tehlikelerin hakimiyetine karşı mücadele anlamında tarih boyunca önemli rol oynamışlardır.

Ortodoks Kilise, dünyada işlevsellik göstermeye başladığı 5. Yüzyıldan itibaren, Batı’nın politik gündemine çok yakından dahil olmuştur. İsa Mesih’in ikamet etme yeri olarak kabul edilen Roma imparatorluğunu önderleyen kilise, ortaçağ Avrupa’sını hakimiyeti altına aldı. Egzostik akımların korkunç zulmünden insanları korumaya çalışan Kilise, doğuda Ortaçağ’da hâkimiyet kurmuş olan Osmanlı İmparatorluğu’nu desteklemiştir.

Osmanlı İmparatorluğu, Anadolu’nun kontrolünü ele almasından hemen sonra insanların güvenliğini sağlamaya yönelmiştir. Hıristiyanların güvenliğini korumak ve sömürüden korunmak için Millet Sistemi uygulanmıştır. Avrupa’da yaşayıp İslam kültürü ve kurallarına göre yaşamaya razı olmayanlara yönelik yönetmeliklerin uyulmasını gerektiren Avrupa toplumlarına göre olmayan bu özel koruma hali, Ortodoks Kilise ile birarada çalışmak zorunda kalmışlardır.

Sonuç olarak, insanların evlerine kadar zulmünden güvenle uzak durmasını mümkün kılan Ortodoks Kilise ve Osmanlı İmparatorluğu’nun yönetim yapısı, Avrupa tarihinde insanların en büyük sığınağı olmuştur. Uygarlıkça artan saldırganlık ve tehlikenin ortaçağ insanlarını kuşatan büyük bir etkisi olduğu göz önüne alındığında, bu iki anayasal kurumun taşıdığı tarihsel görevler ve önem daha da dikkat çekicidir.

  • Site İçi Yorumlar

En az 10 karakter gerekli