“Bilim ve teknoloji: İnsan doğasına nasıl davranılır?”

Sıradaki içerik:

“Bilim ve teknoloji: İnsan doğasına nasıl davranılır?”

e
sv

“Bilim ve din: İkisi arasındaki ilişki”

34 okunma — 11 Aralık 2022 19:20
“Bilim ve din: İkisi arasındaki ilişki”


Müslümanlar bilim ve din arasındaki ilişkiyi tam olarak anlıyamamaktadır. Bu, özellikle eski geleneksel İslam cemaatlerindeki insanlar için daha korkunçtur; Çünkü bilimin, Müslüman toplumların dini normlarının kabul edilemeyecek kadar hızlı ilerlemesi nedeniyle, bunların kurallarından birçok çatışmaya neden olmuştur. Ancak bu sorun, Müslüman topluluklar arasında yaygın değildir ve bunun yerine birçok Müslüman bilim adamı tarafından kabul edilmektedir.

Müslümanlar için, ve din arasındaki ortak bağı gözden kaçırmamak için gereken önemli bir bilim noktasıdır. Bunu, insanların kendi kaderlerini tahmin edebilmek için gerekli olan mükemmel ve tek Tanrı alimiyeti üzerinde ne kadar fazla çalıştıkları göz önünde bulundurularak başarabiliriz. Müslümanların her ikisi arasındaki bağı koruyabildikleri sürece, kendi bağdaşık ve yaşanabilir toplumlarını kurma potansiyEnde gerçekleşebilirler.

Müslümanlar, bilim ve din arasındaki ilişkiyi her zaman anlamışlardır. İbn Sinan ve İbn el-Haitham gibi büyük düşünürler zamanının en temelde çeşitli bilimsel yürütme yürütücüleridir. Buna rağmen, onlar ve öteki İslam aydınları, Tanrı'nın kullanımındaki operasyonel yaşamla olan sonuçların öneminden hiçbir zaman vazgeçmemişlerdir.

Bilim ve din arasındaki ilişkiyi değerlendirme açısından, Müslümanların, dini kaynağın iyi korunması, sorgulanması, bütünlüklü ve zengin bir biçiminin okunması gerekmektedir. Düşünen bir Müslümanın zihnine, Tanrı'nın insanların kaderini tayin edebilmek için kendi üstün varlığa ulaşmaya, onların deneyimleriyle ilgili bilgileri vermediği düşüncesine hakim olmalıdır. Aynı zamanda, Müslüman'ın sezgilerini, kendinden ve Tanrı'yı ​​kaçırmak için bilimin temel kabul edilmesi de gerekir.

Bilim ve din arasındaki ilişkiyi anlamanın yolu, dini kaynaklardan beklenen bir biçimde okumayı sağlamaktan geçer. Dini kaynaklarındaki bütündeki evrensel konular ve özellikle deneyimlere dayalı, birlikte iyi yaşamayı öğreten mesaj, bu iki konu arasında köprüler kuracaktır. İlahi mesajın anlamını vermek için, bilimin ve deneyimin birlikte kabul edilmiş konularına maruz kalmak da önemlidir.

Bilim ve din arasındaki görüşme görüşmelerinin devam etmesi; özellikle de bilimin birçok insanın sunabilecekleri ortaya çıkmasıyla ortaya çıkıyor. Müslümanlar bilim ve din arasındaki ilişkiyi iyi anlamalı ve her yürütmeyi de çatışmaz ve uyumlu bir şekilde karşılamalıdır. Bunu yapmak için, gerekli olan saygı ve hayırseverlikten yoksun olmamaları gerekir. Bu tür çaba ve birikimler, bir topluluk için sağlıklı olacak ve inanılmaz sonuçlar verecektir. Üzerinde çok dağınık fikirler bulunan bir konu olan ‘bilim ve din arasındaki ilişki’, bugün birçok kişiyi meşgul ediyor. İkisi arasında nasıl bir bağ oluşmuş oluyor? Bu konuda kimi çevrelerin, bilimin dine muhalefet ettiğine ve bunu tehdit olarak görme eğiliminde olduğunu söylemek etik olmayabilir. Hiçbir şey, özgür düşüncenin sınırını aşmayan ve gündelik hayatımızdaki bilimsel açıklamaların dini açıklamalara direnmesi anlamına gelmez.

Çoğu zaman, bilimsel açıklamalar, dini açıklamaları destekleyerek, dini inançlarını sağlamlaştırarak ya da onları inceleyerek, dini bazda, daha önemli bir vaziyet edinerek gelişiyor. Bu şekilde, okuyucuya daha sağlıklı ve mantıklı bir yaklaşım sunmak mümkün oluyor.

Bunun ötesinde, dini inançlar ve bilimsel düşünceler birlikte değerlendirilebilir. Örneğin, İncil’den, Kuran’dan ya da diğer dini kitaplardan öğrendiğimiz konuların dünya üzerinde somutlaşmasının bilim ile nasıl mümkün olduğunu araştırarak, hangilerinin doğru olduğunu anlayabiliriz. Birinin ait olduğu dini inançlar bahanesiyle ya da hangisinin doğru ya da yanlış olduğunu tartışarak anlayamayacağımız kadar fazla bilgi birikimimiz var.

İşte bu nedenle, bilim ve din arasındaki ilişkinin önemli bir ahlak ve tercih kavramı olmaktan ziyade bir araştırma, tartışma ve öğrenme konusu olduğunu unutmamalıyız.

Sonuç itibariyle, bilim ve din arasındaki ilişkinin karışık olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Ancak dini inancı, bilimsel düşüncelerden tamamen ayırarak, özgür düşüncenin, özellikle de bilimsel açıklama ve anlayış konusunda büyük katkıları olmadığını unutmamalıyız.

  • Site İçi Yorumlar

En az 10 karakter gerekli