Büyük Patlama: Evrenin doğuşu

Evrenin başlangıcına ilişkin yaygın kabul gören bilimsel bir açıklama olan Büyük Patlama Teorisi, yaklaşık 14 milyar yıl önce evrenin tek bir büyük patlamayla var olduğu varsayımına dayanmaktadır. Bu, Big Bang veya Türkçe’de Büyük Patlama olarak bilinir.

Big Bang teorisi, evrendeki tüm madde ve enerjinin bu önemli olay sırasında oluştuğunu ve o zamandan beri genişlediğini ileri sürer. Bu teori bilim camiasında geniş çapta kabul görüyor ve uzak galaksilerin kırmızıya kayması, ışığın dağılımı ve kozmik mikrodalga arka plan radyasyonundaki anormallikler gibi kanıtlarla destekleniyor.

Büyük Patlama ve etkileri çok sayıda bilimsel teori tarafından araştırılmıştır. En ünlüsü, Büyük Patlama’nın hemen ardından son derece kısa bir hızlı genişleme döneminin meydana geldiğini öne süren şişen evren modelidir. Bu model, evrenin bir saniyenin bir kısmı için ışık hızından daha hızlı genişlediğini ve mevcut boyutuna ve yapısına izin verdiğini öne sürüyor.

Büyük Patlama ile ilgili bir diğer önemli teori ise Büyük Sıçrama’dır. Büyük Sıçrama, evrenin Büyük Patlama ile ilişkili genişlemeden önce bir “sıçrama” geçirdiğini öne sürüyor. Bu fikrin savunucuları, evrenin, tüm madde ve enerjinin tekil bir noktada yoğunlaştığı ve ardından hızlı bir genişlemenin olduğu önceki bir çöküşte yaratılmış olabileceğini öne sürüyorlar. Bu teori, genişleyen evren modelinden daha az kabul görmektedir.

Hangi teori doğru olursa olsun, Büyük Patlama inanılmaz bir olaydı, içinde yaşadığımız evrenin başlangıcına damgasını vuran tekil bir andı. Çözülmeyi bekleyen bir gizem ve hem bilim adamlarını hem de sıradan insanları aynı şekilde cezbetmeye devam ediyor. Cevap ne olursa olsun kesin olan bir şey var: Büyük Patlama üzerinde çalışılmaya ve tartışılmaya devam edecek ve evren anlayışımızın önemli bir parçası olmaya devam edecek. Büyük Patlama, dünyanın doğuşunu vurgulayan bir olay ya da düşüncedir. İlk olarak 1948’de Astronomi doktoru, Avustralyalı fizikçi, Fred Hoyle tarafından ileri sürüldü. Fikir olarak Büyük Patlama, evrenin Big Bang olarak adlandırılan kaynaktan ayrılarak ortaya çıktığını iddia ediyor. 1914’de Alman astronom Wilhelm Struve aniden kainatın genişliğini keşfetti. 1934’de Amerikalı astronom Edwin Hubble tarafından kanıtlandı. Hubble, evrenin bir sınırı olduğuna ve bu sınırın küçük siyah gözler yardımıyla genişlediğinin anlaşılmasını sağladı.

Büyük Patlama, Big Bang olarak adlandırılan küçük nükleer patlamanın neden olduğu bir olay olarak kabul görüyor. Big Bang, dış bir güç olmaksızın, evrenin başlangıç noktası olarak düşünülür. Bu aktif göçen patlamadan sonra, evren moleküler dolular ve devasa enerjiler üretildi. Big Bang patlamasının sonucu olarak, elektromanyetik alanlar, evrensel kudretler ve maddeyi oluşturan atomlar var oldu.

Bu ilk nükleer patlamadan sonra, dönemler vardı. Burada, yerçekimi, kozmik ışımalar ve kozmik geri dönüşümler hakkında konuşulmuştur. Dünya evrenin doğuşu, insanın toplulukları meydana geldi. Evrenin bu genç halinde sonlu kazanımlar ve sonsuz kazanımlar ile birlikte doğdu. On milyar ışık yılı kadar uzaktan gelen radyolarla, biz Büyük Patlamadan ne kadar uzakta olduğumuzu öğrenmiş oluyoruz.

Sonuç olarak, bugüne kadar elde edilen tüm bilgiler bize, Büyük Patlamanın evrenin doğuşunu etkilediğini gösteriyor. Büyük Patlama, Big Bang olarak bilinen çok güçlü bir nükleer patlama nedeni ile gerçekleşti. Nükleer patlama, evren ve insanlığın doğuşunu tetikledi. Bu çığır açan fikir organismal ve insansı araştırmalar ile zenginleştirildi ve çevrendeki kozmosu incelememize yardımcı oldu.