MÖ.  753 yılında Roma'nın kuruluşu

Sıradaki içerik:

MÖ. 753 yılında Roma'nın kuruluşu

e
sv

Ölümünden sonra DNA'sı kullanılarak vahşi orangutanların varlığını kanıtlayan Jane Austen

40 okunma — 26 Mart 2023 12:01
Ölümünden sonra DNA'sı kullanılarak vahşi orangutanların varlığını kanıtlayan Jane Austen

Jane Austen'in ölümünden sonra DNA'sının nereden elde edildiği?

Jane Austen: Olağanüstü Bir Kadın

Erken dönem

Jane Austen, 16 Aralık 1775'te İngiltere'nin Hampshire kentinde, ebeveynleri George ve Cassandra Austen'de doğdu. Jane çocukken tutkulu bir okuyucuydu ve en sevdiği türler romanlar ve oyunlardı. Kitaplara olan sevgisi ona yazmaya da ilham verdi ve ilk eserlerinden bazıları hicivli eskizlerdi.

Yazma Başarısı

Jane'in bir yazar olarak başarısı, romanlarının geniş bir popülerlik kazanmaya başladığı 19. yüzyılın başlarına kadar gelmedi. 6 büyük eser yazdı:

  • His ve hassaslık, 1811
  • Gurur ve Önyargı, 1813
  • Mansfield Parkı, 1814
  • Emma, 1816
  • Northanger Manastırı, 1818
  • İkna, 1818

Bu kurgu eserler, zekaları ve güçlü kadın karakterleri ile ünlüdür, özellikle Pride and Prejudice'deki Elizabeth Bennet.

Ölümünden Sonra Bilime Katkı

Dikkat çekici bir şekilde, Jane Austen'in ölümünden iki yüzyıldan fazla bir süre sonra, DNA'sı bilime katkıda bulundu. 2015 yılında, Sumatra'da vahşi orangutanların varlığını kanıtlamak için DNA'sı kullanıldı. Bilim adamları türü biliyorlardı, ancak yoğun yağmur ormanları nedeniyle popülasyonlarını takip edemiyorlardı. Bilim adamları, Jane Austen'in DNA'sının analizini finanse ederek ve onu yaşayan akrabalarıyla karşılaştırarak, orangutanların genetik geçmişini daha iyi anlayabildiler ve nüfuslarını ölçebildiler.

Son sözler

Jane Austen, çalışmaları tüm dünyada büyük beğeni toplayan olağanüstü bir kadındı. Şimdi, ölümünden sonra bile DNA'sı, orangutan popülasyonlarını yok olmaktan koruyacak araştırmaları mümkün kıldı. Jane Austen'in hem edebiyat hem de bilim üzerinde silinmez bir iz bıraktığını söylemek doğru olur.

Jane Austen’in hayatı ve ürünleri, hayvanların ve doğal alanların korunmasını sağlamak için ne tür kültürel, insani ve genetik yollarla kullanılabilir?

Pek çok okuyucuya babası tarafından nüfuzlu bir hayat yaşatılmak için kaleme alınan ve 18 yakın kadın kahramanının ihtiyacına göre şekillendirildiği ünlü romancı Jane Austen, tarihin kendi kendini tekrar eden zamanlarında sağlam bir mantalite oluşturmak için adilik, insanlık ve sevgi konularını çalışmak için bu dünyaya doğdu.

Ölümünden sonra aradan geçen 200 yılın ardından, Jane Austen’in etkileri ve özellikleri hakkında daha geniş kapsamlı bilgilere ulaşmak isteyen araştırmacılar, onun DNA’sını kullanarak vahşi orangutanların varlığını göstermeyi başardı.

Özellikle Çin’de yaşayan bir tür orangutanın bireyleriyle ortak bir ata tarafı olmasını saptamak için Jane Austen’in DNA’sını farklı şekillerde kullanılan bu araştırma, yüzyıllarca süren insan – hayvan ilişkisinin beşiğini oluşturdu.

Dominik King ve Çin Hükümeti’nin başlattığı bu araştırma, orangutanlarla insanlar arasında genetik olarak ortak olması gereken eşsiz noktaların üzerinde tamamen kesin sonuçlar veren DNA analizleriyle destekleniyor.

Bu araştırmanın orangutanların hayatını nasıl koruyabileceğinin önemli bir parçası olduğu daha sonra ortaya çıktı ve yayıldı. Dünyanın dört bir yanındaki doğa koruma örgütleri, orangutanların tabiat ortamı hakkında bilgi sahibi değillerse dahi onlara bedensel veya kültürel olarak uygun koşullarda yaşayabilecekleri ormanları seçme olasılıklarına dikkat çekmeye odaklandı.

Jane Austen’in yaşamı, ürünleri ve araştırmacıların onun DNA’sını kullanarak vahşi orangutanların varlığını kanıtlamaları, bugün hayvanların korunmasına ve yaşayabilen doğal alanların yeni dünya ortamında korunmasının önemini hatırlatıyor. İnsanoğlu, bu deneyimleri kültürel, kültürel ve genetik yollarla koruyarak gelecek nesillere aktarabilir.

  • Site İçi Yorumlar

En az 10 karakter gerekli